Avrupa Birliği ülkeleri, yaşanacak enerji krizi için kömür ve nükleer enerjide olduğu gibi, geçmişte çevrecilerin tepkileri nedeniyle rafa kaldırılan kaya gazı üretimine de yeşil ışık yakmayı düşünebilir. Avrupa’da yaklaşık 13,3 trilyon metreküp kaya gazı rezervi bulunuyor.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşanan enerji krizi ise Avrupa’nın enerji stratejisinde, çevreci yaklaşımlar yerine enerji arzı ve güvenliğini önceleyen alternatifleri değerlendirmesine ve farklı tercihlerde bulunmasına yol açtı.
KÖMÜRDEN ÇIKIŞ DURDU
Avrupa ülkeleri son 30 yılda özellikle iklim duyarlılığının ve çevre hassasiyetinin yükselmesinin etkisiyle kömür kaynaklarından vazgeçme planları ve programlarını devreye almıştı.
Birçok Avrupa Birliği üyesi ülkeleri uzun yıllar enerji arz güvenliğine katkı sağlayan ve uygun maliyetle faaliyet gösteren kömür madenlerini ve santrallerini kapatma veya bunlardan üretimi düşürmeye yöneldi.
KAYA GAZI SEÇENEĞİ
Bu noktada, Avrupa ülkelerinin kömür ve nükleere yönelik yaklaşımlarını ve programlarını değiştirmesi, kaya gazı konusunda da benzer bir ihtimali doğurdu.
Özellikle ABD'nin kaya gazı devrimiyle hem petrol hem de gazda kendi kendine yeten bir ülke olmakla birlikte bu ürünleri ihraç etmeye başlaması Avrupa'da da yakından takip ediliyor.
Son dönemde doğal gaz fiyatlarındaki hızlı yükseliş, kaya gazı çıkarılması alanındaki teknolojik ilerleme ve bu gazının çıkarılma maliyetinin, başka ülkelerden tedarik edilmesinden daha makul seviyelere inmesi bu kaynağa ilgiyi artırıyor.
Mevcut durumda Avrupa'da kaya gazı üretimi yapılmıyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan AB Komisyonu Sözcüsü Tim McPhie, üye ülkelerin kaya gazı kullanımına yönelik bir yasak olmadığını belirtti.
"AB anlaşmalarına göre, üye ülkeler kaya gazı da dahil olmak üzere enerji kaynakları tercihlerinde özgürdür." ifadesini kullanan McPhie, ülkelerinin kaya gazı kullanımına karar vermesi halinde ilgili AB mevzuatını uygulaması gerektiğine dikkati çekti.
AVRUPA'DA KAYA GAZI REZERVİ NE KADAR?
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi (EPC) Enerji Uzmanı Simon Dekeyrel de "Kaya gazı, bazı Avrupa ülkelerinin siyasi gündeminde açıkça yeniden ortaya çıktı" dedi.
Dekeyrel, İngiltere'de her iki başbakan adayının da ülkede kaya gazı çalışmalarına destek verdiğine işaret etti.
Avrupa'da 2010'ların başında kaya gazı faaliyetleri engelleyen yapısal kısıtlamaların halen devam ettiğine dikkati çeken Dekeyrel, bunların hükûmetleri mevcut krize karşı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını hızlandırmak ve enerji verimliliğini artırmak gibi diğer önlemlere yönlendirmesini beklediğini bildirdi.
Dekeyrel, kaya gazı konusunda Avrupa'da ABD'ye kıyasla daha elverişsiz bir jeolojik yapı, daha yüksek nüfus yoğunluğu, katı düzenleyici çerçeveler, muhalefet ve kuvvetli çevreci grupların bulunduğunu belirterek bunların Avrupa'da kaya gazı devrimini engellediğini aktardı.
Kaya gazı ile ilgili çevresel kaygıların halen devam ettiğini söyleyen Dekeyrel, "Avrupa'daki enerji krizi yoğunlaştıkça, kısa vadeli arz güvenliğinin bu çevresel kaygıları geride bırakması olasılığı yüksektir." diye konuştu.
Avrupa ülkeleri de son 10 yılda kaya gazına yönelik çeşitli çalışmalara odaklandı.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerinin yer aldığı AB raporlarında, Avrupa'da teknik olarak çıkarılması mümkün olan kaya gazı rezervinin yaklaşık 13,3 trilyon metreküp olduğu tespit edildi.
En büyük rezervlerin 4,2 trilyon metreküple Polonya'da, 3,9 trilyon metreküple Fransa'da ve 1,4 trilyon metreküple Romanya'da, 900 milyar metreküple Danimarka'da, 700 milyar metreküple İngiltere ve Hollanda'da, 500 milyar metreküple Almanya ve Bulgaristan'da olduğu öngörülüyor.
Avrupa ülkelerinde mevcut durumda kaya gazı konusunda çok olumsuz bir kamuoyu algısı mevcut. Kaya gazı çıkarmak için yüksek basınç altında çok miktarda suyun, kum ve kimyasallarla karıştırılarak yer alına verilmesi gerekiyor.
Bu süreç ve ortaya çıkaracağı riskler özellikle çevreciler tarafından sert bir dille eleştiriliyor.
Avrupa'da, kaya gazı rezervlerinin belirlendiği bölgelerde nüfus yoğunluğunun yüksek olması ve verimli tarım arazileri bulunması bir başka sorunu ortaya koyuyor.
Kaya gazı konusunda bir adım atıldığında bölge halkları buna karşı şiddetli protestolar düzenliyor ve çalışmaları engelliyor.
Çevreye zararlı sonuçları olduğu gerekçesiyle kaya gazı çıkarmayan Avrupa ülkeleri, ABD'nin aynı yöntemi kullanarak çıkardığı kaynakları almaktan ise çekinmiyor.
ABD'nin son dönemde AB ülkelerine ihraç ettiği sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ülkedeki kaya gazı kaynaklarından sağlanıyor.
Ukrayna'daki savaşın sürmesi, enerji fiyatlarının uzun süre yüksek seviyelerde kalması ve enerji arz güvenliğindeki sorunların devam etmesi halinde Avrupa'da kamuoyunun ve yetkililerin kaya gazına olan yaklaşımlarının da yumuşatma ihtimali güç kazanıyor.
Yorum yazarak Objektif Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Objektif Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Objektif Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Objektif Haber değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Objektif Haber Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Objektif Haber hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Objektif Haber editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Objektif Haber değil haberi geçen ajanstır.